Deloitte'un yeni raporu, aile ofislerinin önemini ve gelecekteki trendlerini ele alıyor. İş dünyasında yüksek net değere sahip birey ve ailelerin sayısının artmasıyla, servet yönetiminde uzmanlaşmış aile ofislerine olan talep de hızla yükseliyor. Dünyada 8.000'e ulaşan aile ofisi sayısının önümüzdeki 5 yılda %30 artması bekleniyor. Bu artış, ailelerin servetlerini uzun vadeli stratejilerle daha etkin yönetme isteğinin bir göstergesi. Deloitte'un araştırması, aile ofislerinin karşı karşıya olduğu en büyük zorlukların başında siber güvenlik ve teknolojik yatırımların yetersizliği geliyor. Çalışmaya göre, aile ofislerinin yaklaşık üçte biri (yüzde 31) bir siber güvenlik stratejisine sahip değil ve yüzde 43'ü mevcut stratejilerinin iyileştirilmesi gerektiğini düşünüyor. Bu durum, aile ofislerinin dijital dönüşüm yolculuklarında daha aktif rol almaları gerektiğini ortaya koyuyor. Giderek artan siber saldırılara karşı savunma sistemlerini güçlendirmek ve teknolojik gelişmeleri yakından takip etmek, aile ofisleri için hayati önem taşıyor.

Aile Ofisleri İçin En Büyük Riskler

354 aile ofisiyle yapılan ankete göre, ekonomik ve jeopolitik belirsizliklere rağmen aile ofisi yöneticileri büyümeye iyimser bakıyor. Ancak, önemli bir risk faktörü olarak siber güvenlik ön plana çıkıyor. Son iki yıl içinde %43'ü bir, %25'i ise üç veya daha fazla siber saldırı yaşadığını bildiriyor. Bu durum, siber güvenlik önlemlerinin güçlendirilmesi ve sürekli güncellenmesi gerekliliğini vurguluyor. Aile ofisleri, veri güvenliğini sağlamak ve olası saldırılara karşı dirençli sistemler kurmak için yatırımlarını artırmalıdır. Ayrıca, çalışanların siber güvenlik konusunda eğitilmesi ve bilinçlendirilmesi büyük önem taşıyor. Gelişmiş teknoloji kullanımı ve uzmanlardan destek alınması, riskleri en aza indirmeye yardımcı olacaktır. Bu konudaki yatırımlar, uzun vadede maliyetten çok daha fazla tasarruf sağlayacaktır.

Nesil Değişimi ve Halefiyet Planlaması

Deloitte araştırması, aile ofislerinin önemli bir bölümünün (yüzde 41) önümüzdeki 10 yıl içinde nesil geçişi yaşayacağını gösteriyor. Bu durum, halefiyet planlamasının önemini bir kez daha ortaya koyuyor. Ancak, araştırmaya katılan ailelerin yüzde 41'inin henüz bir halefiyet planı bulunmuyor. Üçte biri (yüzde 30) gelecek neslin aile ofisinin halefiyetine hazır olmadığını, yüzde 28'i ise devralmaya yetkin olmadığını düşünüyor. Bu durum, gelecek nesillerin eğitimi ve mentörlüğü için etkin planlamaların yapılması gerektiğini gösteriyor. Aile ofisleri, halefiyet planlamasını önceliklendirmeli ve gelecek nesillere gerekli bilgi, beceri ve deneyimi kazandıracak programlar geliştirmelidir. Bu programlar, finansal yönetim, yatırım stratejileri, risk yönetimi ve etik değerler gibi konuları kapsamalıdır. Ayrıca, aile üyeleri arasındaki iletişim ve işbirliğinin güçlendirilmesi de başarılı bir nesil geçişi için şarttır. Uzun vadeli sürdürülebilirlik için planlama, ailelerin ve servetlerinin geleceği açısından büyük önem taşımaktadır.

Türkiye'de Aile Ofislerinin Yükselişi

Deloitte Private Türkiye Lideri Ece Koycu Bolat, aile ofislerinin sadece servet korumakla kalmayıp, sürdürülebilir bir miras bırakılmasını sağladığını belirtiyor. Özelleştirilmiş hizmet yapıları sayesinde, finansal yönetimden sürdürülebilir yatırımlara, halefiyet planlamasından risk yönetimine kadar geniş bir yelpazede kritik roller üstleniyorlar. Güçlü yönetişim ve gizlilik sunan bu yapılar, uzun vadeli istikrar ve etkin servet yönetiminin anahtar aktörleri konumunda. Türkiye'de de aile ofislerinin servet koruma ve büyütmede önemli rol oynaması bekleniyor. Özellikle halefiyet planlamasının öneminin artmasıyla, aile ofisleri servetin nesiller boyu sürdürülebilirliğini sağlamak için giderek daha stratejik bir öneme sahip olacak. Bu durum, aile ofislerinin hizmetlerinin daha iyi anlaşılmasını ve yaygınlaşmasını gerektiriyor.